belki her gece aynı yıldızlara bakıyoruz
belki aynı anda doluyor gözlerimize ay
güneş aynı anda fısıldıyor
mevsimleri kulaklarımıza

ve çok kesindir ki
aynı ümitlerle ve düşlerle büyütüyoruz
asya’da ve avrupa’da biz bu aşkı

ayrılık kanatsa da yüreklerimizi
biliyoruz ki
bütün enlemlerin ve boylamların inadına
bir gün bitecek bu ince işçilik

arınıp hasretin sevimsiz sarı renginden
al yeleli gümüş atın sırtına kuracağız
aşkın kutsal masasını

dört nala içeceğiz
konuşmadan
göz göze

gelsinler o zaman
unutulmuş bütün türküler
kuruyan dudaklarımızı ıslatsın votka
yaşamakla yazılsın
sevdanın evrensel şiiri
uykusuz sabahlara

yücelbinici