bakma gündelik hayatın savurduğu yollara
gözlerinde içini gören gözlerimin içindesin

saçlarımın akına savrulmuş şımarık bir rüzgar
burnumun direğine sarılmış onmaz bir sızısın

götürüp gömsem kendimi derin uykulara aysın
uyansam sabaha güneşten önce sen çıkarsın

bir yanım kurak yaz bir yanım aykırı bir bahar da
zamansız yükseliyor mağma düşlerimin tavanına

dokunsam gülüne gül tenine yıkılacak takvim
öpsem yanacak ömrüm kayıp bir zamanda

yanacaksam rüzgarında al da yanayım koynunda
kendimi kaybettiğim dudaklarından uzanırken arşa

 

yücel binici