artık ne sevgili kırgınlığıdır hüznün anası
ne yalnızlığın damıtılmış gerçeği
düzen gebe kısırlığın inadına
bir kuluçka sürecidir ki
ne doğacağı bilinmez
ümitsiz şafaklar söker tanyerinde
çocuklar bekleşir akşamın kan kızılında
ekmektir gözledikleri
belki yeni giysiler bayram arifesinde
karın tokluğuna bir çırpınıştır sürer gider
ak güvercin zeytin dalı barış elleriyle
kardan adam yapmaz olmuş çocuklar
çizgiler çizmek yerine sokaklara kömürle
kaptırmışlarsa ellerini koca göbekli kel dişlilere
çöplüklerde ekmek toplayıcı
katliam tanığı cephelerde
yoksa uçurtmaları
bilyeler topaçlar dönmüyorsa bahçelerde
dalında bile güzel değildir artık çiçekler
amansız bir kavgadır çocukluk
ve ak memesine sarılır gibi anaların
sarılmışsa tiner kutularına yarınlarımız
artık ne sevgili kırgınlığıdır hüznün anası
ne yalnızlığın damıtılmış gerçeği
yücelbinici
Çok güzel yazınız için teşekkür ederim değerli dostum.. her bir günün sabahında yeni bir dünyanın kapsını aralıyor yazılarız. içimizi ısıtan yolumuzu aydınlatan. en drin sevgi saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum..
Çok teşekkürler değerli dostum.
Her birimiz birer kapıyız, her birimiz birer yol, birer işaretçi, birer rehber; evet, bu bir marifet ama asıl marifet her şeyi gören aklın gözüne, kalbin kulağına, yüreğin diline sahip olmaktır. Gören akıla, duyan kalbe, söyleyen yüreğe selam olsun.
Dostlukla, sevgiler, selamlar.