Homo Deus ve Sapiens kitaplarıyla büyük yankı uyandıran Yuval Noah Harari’nin faşizme farklı açılardan bakan TED sunumu.
Konuşmada dikkat çeken bazı başlıklar şöyle:
- Milliyetçilik olmasaydı kabile kargaşası içinde yaşıyor olabilirdik.
- İsveç, Japonya, İsviçre gibi refah ülkelerinde dahi güçlü bir milliyetçilik algısı olduğunu görüyoruz. Kongo, Somali ve Afganistan gibi milliyetçiliğin zayıf olduğu ülkelerdeyse şiddet ve fakirlikle karşılaşıyoruz.
- Milliyetçilik, benim ülkemin eşsiz ve benim ona karşı özel yükümlülüklerim olduğunu savunur. Faşizmse ülkemin diğer hepsinden üstün ve benim ayrıcalıklı sorumluluklarım olduğunu kabul eder. Ülkem ve halkımdan daha önemli herhangi bir ülke ya da halk olamaz.
- Faşizm, insanların sorunları görmezden gelme ve hayatı kendileri için kolaylaştırma eğilimlerinden doğar. Milli kimlik dışındaki bütün tanımları reddeder. Her şey ülke adına feda edilebilir ve her şey yapılabilir.
- Faşizmde sanattan eğitime her şey ulusun çıkarlarına hizmet edip etmediğine göre değerlendirilir.
- Faşizm, kendine hizmet edenleri kendine güzel ve haklı gösterir. Hiçbir faşist korkunçluğuyla yüzleşemez.
- Yeni çağın faşizmi yeni, çağdaş kurallar ve araçlarla gelecek. Bilişim teknolojileri veriye dayalı diktatörlükler yaratacak.
- Yeni faşizm veriyi kullanarak neyi sevip sevmediğimizi bilecek ve ardından neyi sevip sevmeyeceğimizi belirleyecek. Demokrasi duygusal bir kukla tiyatrosuna dönüşecek.
- Her şeyi belirleyecek şey verinin kimin elinde ve kontrolünde olacağı.
- Birinci ve İkinci Dünya Savaşı tehlikeli teknolojilerin geliştirilmesi sayesinde yaşandı. 21. yüzyılda aynısını görebiliriz.
Bu kadar adını anmışken, Yazar Umberto Eco’nun 1995 tarihli bir yazısındaki 14 maddelik faşizm tanımını da hatırlatmış olalım.
- Gelenek kültüne sahiptir. Faşist hareketlere baktığımızda gelenekçi düşünürleri görürüz. Naziler de bu gelenekçi öğelerden beslenmişlerdir.
- Modernizmi reddeder. Aydınlanma (akıl çağı), ahlaksızlığın başlangıcı olarak görülür. Bu açıdan faşizm akla aykırılık olarak tanımlanabilir.
- Düşünmeyi, zayıflık olarak görür. Hareket kendi içinde güzeldir ve herhangi bir düşünme olmadan yerine getirilmelidir.
- Anlaşmazlığı ihanet olarak yorumlar. Eleştirel ruh ayrımlar yapar ve bu modernizmin bir işaretidir.
- Farklılık korkusuna sahiptir. Faşizm tanımı gereği ırkçıdır.
- Sosyal hüsranı kullanır. Tarihsel faşizmin en tipik özelliklerinden biri ekonomik krizin ve siyasi küçük düşürülmenin acısını çeken orta sınıfın hayallerini yıkmasıdır.
- Gizli planlara muhtaçtır. Takipçilerinin kendilerini kuşatılmış hissetmelerini ister. Bunun en kolay yolu da yabancı düşmanlığına başvurmaktır.
- Düşmanlarını zenginlik ve gücüyle aşağılar. Söylemdeki sürekli geçişlerle düşmanlar aynı anda hem çok güçlü hem de çok zayıftır.
- Barışçılığı düşmanla ticaret olarak görür. Faşizmde hayat için mücadele yoktur, hayat mücadele için yaşanır.
- Güçsüzü küçük görür. ‘Seçkin olmak’ aşırı sağcı ideolojilerin tipik özelliklerindendir.
- Herkesi bir kahraman olmak için eğitir. Kahramanlık normdur ve bu durum ölüm kültüne sıkı sıkıya bağlıdır.
- Maçoluğu ve silahlanmayı savunur. Maçoluk kadınları küçümseme ve standart olmayan cinsel alışkanlıklara karşı tahammülsüzlüğü ifade eder.
- Seçici popülizmi kullanır. Geleceğimizde televizyon ya da internet popülizmi yatıyor. Bu da, seçilmiş bir grup vatandaşın duygusal tepkilerinin ‘halkın sesi’ olarak sunulması ve kabul edilmesi anlamına geliyor.
- Aldatıcı bir dil kullanır. Eleştirel düşünmenin araçlarını sınırlandırmak için tüm Nazi ve faşist okul kitaplarında zayıf bir kelime dağarcığı ve basit bir söz dizimi kullanılır.
Kaynak: “Faşizmde bu kadar cazip olan şey nedir?”
https://www.dunyahalleri.com/fasizmde-bu-kadar-cazip-olan-nedir/
Yorum Yaz