Antik Hindistan’ın manevi dünyasını, düşüncelerini, değerlerini ve yaşamı algılayışını keşfetmek için eşsiz bir eser olan Mahabharata’nın belki de en önemli bölümü, felsefi ve mistik kalbi, öğretileri sentezleyerek dile getiren Bhagavad Gita’dır.
Bhagavad Gita, etik davranış alanından başlar, evreni yöneten doğa yasalarını açıkladıktan sonra Hint felsefesinin, kozmosun var oluşu ve manevi kökenleri ile ilgili kavramlarını açıklar.
Eserde bu öğretiler her zaman Arjuna yani kendisini tanımak ve potansiyellerini keşfederek daha iyi bir insana dönüşmek isteyen bilgelik adayı ile yakından ilintili olup hiçbir zaman salt entelektüel bir araştırma görünümüne sahip değildir.
Bu kitap, derin ve manevi bir bilginin ve gözlemin meyvesi olup; insanı, maddi, psikolojik ve manevi yönleriyle ve bir parçası olduğu evren ile bir bütünlük içerisinde değerlendirmektedir.
Bhagavad Gita, karmaşık olmayan ama insanın ruhsal arayışında sorduğu sorular ve mücadele ettiği açmazlar için gerçek cevaplar ve çözümler sağlayabilen değerli fikirleri ve kavramları bizlere sağlamaktadır.