13. yüzyılın sonlarında, şu anda Fransa ve Belçika arasındaki sınır bölgesinde, Sistersiyen rahipler tarafından geliştirilen bir sayı sistemi vardı. Bir bulmaca gibi olan bu sayıları ve sayı sistemini kimse bilmiyordu – ta ki 20 yıl önce David A. King adlı bilim insanı, bu sistemi keşfedene kadar…

King’in yazdığı Keşişlerin Şifreleri adlı kitap, hem Orta çağ Çalışmaları hem de Matematik Tarihi uzmanlarının çoğunun bilmediği, Orta Çağ’dan dikkate değer bu sayı sisteminin ilk tarihini içermektedir.

Sistersiyen rahipleri tarafından (kuşkusuz sadece birkaçı tarafından; ama yine de tüm Avrupa’da) bundan sonra en az iki yüzyıl boyunca, iyi bilinen Roma rakamlarına ve daha az bilinen yeni Hindu-Arap rakamlarına bir alternatif olarak kullanıldı (Avrupa’ya girişi beş yüzyıl sürdü). Rahipler, listelerde bulunan el yazmaları sayfalarını ve öğeleri numaralandırmak, tarihlerdeki yıl sayılarını temsil etmek ve müzik notalarını numaralandırmak için kullandılar. Bu sayı sistemi, aynı zamanda manastırların yazıhanelerinin dışında da kullanıldı, çünkü; Picardy’de yapılmış olağanüstü bir orta çağ astronomik aletinde (bir usturlap, yani birinin elinde tutabileceği iki boyutlu bir evren modeli) üzerinde kullanıldığını görüyoruz. 15. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Flanders’da şarap ölçerler, bu gösterimi, şarap fıçılarındaki hacimleri ve ölçüm çubuklarının ölçeklerindeki bölmeleri işaretlemek için kullandılar.

Sistersiyen sayı sisteminden bazı sayılar
Kaynak: The Ciphers of the Monks

 

Bu Sayı Sistemi Nasıldır? Nasıl İşler?

Basamaklar; birler, onlar, yüzler ve binler basamağı için dikey bir gövdeye dokuz ek içerir. Bunlar, daha sonra 9999’a kadar herhangi bir sayıyı temsil eden bir şifre oluşturmak için tek bir gövde üzerinde birleştirilir.

Sayı sisteminin basamakları. Kaynak: Bill’s Security

 

Agora Bilim Pazarı

Şekilde siyah olan çizgi sürekli vardır; bir gövde gibi düşünülebilir. Mavi çizgi ise, istenilen sayıyı yazmak için olası yerlerini gösterir. 1z, 10y, 100x ve 1000w basamak değeridir. Şu anda okuduğunuz yazının kimlik numarası olan 9535 ya da Charles Darwin’in doğum yılı 1809 ya da matematiğin babası olarak bilinen Leonard Euler’in doğum yılı 1707 ya da James Clerk Maxwell’in doğum yılı 1831 gibi sayıları Sistersiyen sayı sistemine göre yazacak olursak:

Verdiğimiz örneklerin Sistersiyen sayı sistemine göre yazılışı

 

Böylelikle 0’dan 9999’a kadar olan sayıları yazabiliyoruz.

Sayı sistemine ek olarak, biraz da Sistersiyenlerden bahsedecek olursak: Sistersiyen, yani Fransızcadaki “Cistercian” terimi, Fransa’nın doğusunda Dijon yakınlarındaki Cîteaux köyünün Latince adı olan Cistercium‘dan türemiştir. Sistersiyen yaşamın asıl amacı, kendi kendine yetmek ve üretmektir.

Sistersiyenler, orta çağ Avrupa’sında kültür ve teknolojiye de büyük katkılarda bulundu: Sistersiyen mimarisi, orta çağ mimarisinin en güzel tarzlarından biri olarak kabul edilir. Günümüzde Sistersiyen geleneğini devam ettiren manastırlar bulunmakta olup dünya çapında ürettikleri yüksek kaliteli ürünlerle tanınmaktadırlar. Özellikle ürettikleri bira hâlâ üst kalitededir.

Sistersiyenler, ürettiklerini sadece kendileri için yapmışlardır; çünkü ticari kazanç, hiçbir zaman Sistersiyen hayatının bir hedefi olmamıştır. Onlar, çalışmayı ve üretmeyi Tanrı’ya ulaşılacak bir yol olarak görmektedirler.

 

Alper Aslan

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak: “Sistersiyen Sayı Sistemi: Ortaçağ’ın Unutulmuş Sayı Sistemi!” Alper Aslan https://evrimagaci.org/sistersiyen-sayi-sistemi-ortacagin-unutulmus-sayi-sistemi-9535