Matematik öğretmeni metaforu, tüm bilgileri almadan sonuca varma eğilimimizin nasıl korkunç sonuçlar doğurabileceğini göstermek için kullanılan bir MBCT alıştırmasıdır.

Düşüncelerinizin sizin için olduğundan çok size karşı daha fazla çalıştığı birçok durum var. Sorun, düşüncelerin neyle ilgili olduğu değildir, onları düşünmeye başlayış şekliniz ile ilgilidir. Genellikle aklınıza gömülü olan zayıf kalıplardan kaynaklanan bilişsel hatalardır. Bu günlük yaşamda sorunlara neden olabilir. Ancak matematik öğretmeni metaforu bu konuda yardımcı olabilir.

Bu sorunlu bilişsel kalıplara bir örnek, keyfi çıkarsama denilen bir şeydir. Temel olarak, destekleyecek kanıtları olmaksızın bir sonuca varmanız anlamına gelir. Bazı durumlarda, tam tersine kanıt bile olabilir.

Her ne kadar kendi deneyimlerinizden yola çıkarak faydalı olabilirse de, bu süreç aynı zamanda etrafınızdaki dünya hakkında bazı çok temel sonuçlar çıkarmanıza yol açabilir. Buna daha derin bir göz atalım.

Sonuçlara varmak nasıl faydalı olabilir?

Adil olmak gerekirse, tek bir özellik veya somut gerçeği temel alarak sonuçlar çıkarmak size zaman ve efordan tasarruf ettirebilir. Birisi Alejandra’ya Guillermo’nun ev işleri gibi şeyler yapmayı sevdiğini söylerse, yemek yapmayı sevdiğini düşünmesi de şaşırtıcı değildir. Böylece, bir dahaki sefere görüşecekleri zaman, her ikisinin de bir tabak yemek yaptığı bir akşam yemeği önerebilir.

Fakat Will nasıl yemek pişirileceği hakkında hiçbir fikre sahip olmayabilir. Bu karışıklığın tamamen anlaşılabilir olduğunu söylemek isteyebilirsiniz, ancak bu sorunun bir parçasıdır. Çeşitli durumlarda elde ettiğinizi düşündüğünüz “normal” deneyim aslında yanlış bir şeyler görmenize neden olabilir.

MBCT: Farkındalık temelli bilişsel terapi

MBCT iki ayrı uygulamayı birleştiren bir modeldir: bilişsel terapi ve Jon Kabat-Zinn’in farkındalığa dayalı stres azaltma programı. Bu iki uygulamanın birleştirilmesinin asıl amacı, bir hasta depresyon tedavisini tamamladıktan sonra tekrarlanmasının önlenmesine yardımcı olmaktı.

Depresyon hastalarında terapi döngüsü tamamlandıktan sonra geride kalan semptomlar ve relapslar hakkında birçok çalışma yapıldı. Sayılar endişe verici idi. İnsanların yaklaşık %70’i tedaviden sonra bilişsel depresyon belirtileri gösterdi. Terapiye iyi cevap verenlerin %75’inde bile beş veya daha fazla geride kalan semptom vardı.

Genel olarak, bu semptomlar konsantre olamama, odaklanma eksikliği, kelimeleri bulmada zorluk, zihinsel durgunluk ve karar almada sorunlar gibi şeylerdi.

2002’de Segal, Williams ve Teasdale tarafından geliştirilen MBCT’yi gerekli kılan şey de budur. Bu terapi şeklini grup oturumlarında yapılacak bir şey olarak yarattılar. Bu seanslarda, tekrarlanmasını önlemenin bir yolu olarak meditasyon, duygular ve hisler üzerinde çalışılmaktadır.

MBCT, dikkatinizi, tekrar depresyona girerseniz, kendinizi depresyon ağından çıkarmanıza yardımcı olacak düşünme yöntemlerine yönlendirmeyi öğrenmenize yardımcı olur.

MBCT ve metaforlar

Metaforlar, MBCT’de yaygın bir araçtır. Bunun amacı, insanların bilişsel süreçlerini değiştirmelerine yardımcı olmak ve onlara mantıksız bir düşünceyi nasıl tespit edeceklerini göstermektir. Bu sayede, bu düşünceyle doğru şekilde başa çıkmayı öğrenebilirler.

MBCT’de kullanılan metaforlardan biri matematik öğretmeni metaforudur. Bu, gözlerinizi kapatmayı içerir, böylece hikayenin getirdiği düşünceler, duygular ve hislerin tam olarak farkında olabilirsiniz. Şu şekilde işler:

Farkındalık oluşturma: Matematik öğretmeni metaforu

Hikayenin temel yapısı:

“Clara okula gidiyor. Matematik dersi için endişeleniyor. Bu altıncı sınıf dersinde başarılı olup olmayacağını bilmiyor. Bu sekreter olarak onun sorumluklarından biri bile değil.”

Hikayeyi anlattıktan sonra, insanların düşünmesi için biraz zaman bırakmalısınız. Sonra gruba hikayede neler olduğunu sorabilirsiniz. Çoğu durumda, insanların hızlıca sonuçlar çıkardıkları için hata yapmış olduklarını göreceksiniz.

Büyük olasılıkla başlangıçta, hikayedeki karakter Clara’nın bir öğrenci olduğunu düşüneceklerdir. Sonra öğretmen olduğunu düşüneceklerdir, ancak sonunda sekreter olduğunu fark edeceklerdir.

Hızlı sonuç çıkarmanın tehlikesi

Bu alıştırmanın gösterdiği şey, sonuç çıkarmaya ve daha fazla bilgi edinirken sonuçları değiştirmeye meyilli olduğumuzdur. Bu hikayede, siz daha fazla bilgi edindikten sonra gerçek ortaya çıktı, ama gerçek hayatta durum her zaman böyle olmaz. Hiçbir şey ve hiç kimse, çıkardığınız yanlış sonuçları düzeltmek için bir gerekçeye sahip değildir.

Neticede, olayları görme ve olaylar hakkında düşünme şeklinizi değiştirmek sizin sorumluluğunuzdadır. Bu başka birisinin sizin adınıza yapması gereken bir şey olmamalıdır.

Açıkçası, Clara’nın öğretmen olduğunu ve sekreter olmadığını düşünmek tehlikeli bir hata değildir. Ancak bu hikayeyi hayatın birçok farklı yönüne uygulayabilirsiniz. Örneğin, Clara gerçekte Belén isimli bir çocukluk arkadaşınız ise, onu uzakta yürürken gördüğünüzde size sadece el sallamakla yetinirse, bazı sonuçlar çıkarmaya başlayabilirsiniz.

Örneğin: Belén kabadır, Belén mesafelidir, Belén öfkelidir, Belén artık sizi sevmiyordur vb. Bu sonuçlar, hiçbiri Belén ile ilgili olmasa da, ruh haliniz üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Gözleri uzağı göremiyor ve sizi görememiş olabilir.

Aynı şekilde, Claudia’ya hediye alacağınızı ve Beatriz’in size söz vermiş olsa bile, siz hediyeyi aldıktan sonra, hediyeye katkıda bulunamayacağını söylediğini hayal edin. Arkadaşlarınızın geri kalanı Beatriz’in utanmaz, bencil ya da umursamaz olduğunu ve Claudia’yı sevmediğini düşünebilir.

Ancak bunlar, aslında pek de fazla bilgiye sahip olmadan ulaştıkları sonuçlardır. Başka bir deyişle, yanlış olabilirler. Beatriz para problemleri yaşıyor olabilir veya kız arkadaşıyla kavga etmiş ve dürtüsel davranmış olabilir. Kimsenin haberi olmaksızın Claudia ile araları kötü olabilir.

Başkalarını etkilemek sizin sorumluluğunuzda mı?

Bu düşünce tarzı, yalnızca ruh halinizi etkilediği için tehlikeli olmakla kalmaz. Unutmayın: düşünceleriniz davranışınızı etkiler. Dolayısıyla, çıkardığınız sonuçlar aynı zamanda belirli bir şekilde hareket etmenize de yol açabilir. Ama her zaman doğru olmayabilirler ve doğru bile olmayan bir şeye dayanarak belli bir şekilde hareket ediyor olabilirsiniz.

Sizi “görmezden geldiği” için Belén ile konuşmayı bırakırsanız veya arkadaş grubunuz kendi aralarında tartışarak Beatriz’e “bencil” olduğu için kızarsa, bunlar doğru olmasalar da aslında yapmayı istemediğiniz bir şeyi yaparsınız. Üstelik, hiçbirinin gerçekte bir temeli yoktur, hepsi kendi zihninizde oluşturduğunuz şeylerdir.

Bu nedenle matematik öğretmeni metaforunu gerçekten özümsemek ve uygun bir sonuca varmış gibi hissettiğiniz zamanlar bunu hatırlamanız çok önemlidir. Bu sadece rasyonel düşünme yeteneğinizi geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda olayları ters algılamanızın da önüne geçer.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak:

Cebolla, A. y Miró, M. (2008). Efectos de la Terapia Cognitiva basada en la Atención Plena: una aproximación cualitativa. Apuntes de Psicología, 26(2), 257-268.

https://aklinizikesfedin.com/matematik-ogretmeni-metaforu/